Bolognese

Bologneseler neşeli, zeki, odaklı ve itaatkar olurlar. Sahiplerine çok bağlıdırlar, onları oda oda takip ederler. Bologneseler sık sık havlamazlar, ancak potansiyel tehlikelere karşı alarm vererek iyi bekçilik yaparlar. Oyun oynamayı severler, sevecen olurlar ve sahipleri ile çok yakın ilişkiler kurarlar. Bologneseler Bichon Frise cinsine kıyasla daha az enerjik olurlar. Mükemmel bir arkadaş olurlar. Gözleri ile burnu geniş ve koyu, çenesi yuvarlak, dişleri beyaz ve bıçak gibi keskin, kulakları ise uzun ve düşüktür. Bolognese’in göğsü derin, kuyruğu ise arkasında kıvrımlı bir şekildedir. Bolognese küçüktür ve şeklen kareye benzer, ortalama olarak genişliği kadar uzunluğu vardır.

Bologneseler insanları mutlu etmeyi sever ve eğitilmeleri kolaydır. Özellikle küçük yaşlarda itaatkar bir tutum sergileyerek eğitimlerde olumlu sonuçlar çıkarır.

Bologneseler’in tüyleri birbirine dolanabildiği için her gün taranmalıdır. Aylık olarak fırçalanması önerilir; tüyleri kırpılmamalı ya da kesilmemelidir. Bologneseler’in ortalama 12-14 yıl ömürleri vardır ve ortalama 3 yavru dünyaya getirirler. Bilinen temel sağlık problemleri yoktur.

Bologneseler diğer köpeklerle, evcil hayvanlarla ve çocuklarla arkadaşlık kurmaktan hoşlanır. (Tüm diğer küçük hayvanlarda olduğu gibi) küçük çocukların yanında hayvanların güvenliği için kontrol edilmelidir. Bologneseler ailesiyle vakit geçirmekten hoşlandığı için sürekli olarak yalnız bırakılmamalıdır. Yabancılara karşı çekingen olurlar ancak sinirlenmezler.

Bolognese’in çok ayırt edici bir kürkü vardır. Tüm vücudunu kaplayan uzun, düz ve kabarık bir kürkü vardır ve yüz bölgesinde tüyleri biraz daha kısalır. Bolognese’in yünlü, ipeksi olmayan tüyleri vardır ve bu tüyler asla kırpılmamalı ya da kesilmemelidir. Astar kürkü yoktur. Bologneseler’in hiç bir leke ya da gölgelendirme içermeyen saf beyaz bir rengi vardır. Bologneseler hipoalerjenik bir yapıdadır.

Bologneseler yapması gereken egzersizlerin çoğunu kapalı alanda gerçekleştirir, ancak uzun yürüyüşlere çıkmaktan ve kapalı bir bahçede oyun oynamaktan hoşlanır.

Bologneseler apartmanda yaşayabilirler.

Bolognese (’bowl-owe-KNEES’ olarak telaffuz edilir) ilk olarak Bichon Frise ile Havanese cinslerinin çiftleşmesi sonucu ortaya çıkmıştır. 11. Ve 12. yüzyıllarda Güney İtalya’daki ‘Bichon’ türüne ait soydan günümüze kadar gelmiştir. Bu adı ‘Bologna’ adlı İtalya’da yer alan bir şehrin bu adı alması sonucu adlandırılmıştır. İtalya’nın Floransa bölgesinde güçlü bir siyasi lider olan Cosimo the Elder 1400’lerde yaptığı ziyaretlerde birkaç kez hediye olarak bu cinsi yanında getirdiğinde İspanya’daki kraliyet ailesinde ünlü bir evcil hayvan olmuştur. Sonraki birkaç yüzyıl boyunca Bolognese Avrupada’da Francisco Goya ve Tiziano Vecelli adlı artistler tarafından resimlerde yer alması sonucu Avrupa’daki popülerliğini arttırmıştır. Ancak sonraki yıllarda sayılarında çarpıcı bir biçimde azalma olmuştur. Son yıllarda İtalyan yetiştirici Gian Franco Giannelli, Bolognese cinsinin sayıca arttırılması için büyük çaba sarfetmiş, ancak hala Amerika Birleşik Devletleri’nde tahminen 1,000 Bolognese bulunduğundan nadirliğini korumaktadır. Bolognese henüz Amerikan Kennel Kulübü tarafından tanınmamıştır, ancak Anaç Tohumluk Hizmeti’ne kaydı yapılmıştır. İlk defa 2002 yılında Dünya’nın en büyük uluslararası köpek gösterisi olan Crufts’ta kendisini göstermiştir. LÜTFEN DİKKAT: Bu soyun, AKC Anaç Tohumluk Hizmeti (FSS)’nde kayıt edilmesi onaylanmıştır. Bu ise soyun gelişimiyle ilgili dikkate değer kayıtların sürdürülmesi için basit bir yoldur. Bu soy AKC (Amerikan Kennel Kulübü)’ye kayıt olma hakkına sahip değildir.